top of page

MEVZUATLAR

SGK İşyeri Bildirgesi 01.06.2018 Tarihinden İtibaren Elektronik Olarak Verilecek

Sigortalı çalıştırmaya başlayan işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna vermek zorunda oldukları işyeri bildirgesi, 1/6/2018 tarihinden itibaren elektronik olarak verilecektir. Bu tarih itibariyle işyeri bildirgesinin kağıt ortamında verilmesi halinde 5510 sayılı Kanunun 102 inci maddesinin (b) bendi gereği idari para cezası uygulanacaktır. İşyeri Bildirgesinin Elektronik Olarak Verilme Zorunluluğunun Usul ve Esasları: Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 27 inci maddesinde, 5/12/2017 tarih 30261 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelikle değişiklik yapılmıştır. Değiştirilmiş haliyle ilgili maddede” (1) İşyerinde, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi veya (c) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran, sigortalı çalıştırılan bir işyerini devir alan ya da bu nitelikte işyeri kendisine intikal eden işveren, Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen sürelerde vermekle yükümlü olduğu örneği Ek-6 ve Ek-6/A’da bulunan işyeri bildirgesini Kuruma elektronik ortamda göndermek zorundadır. ” hükmü getirilmiş ve bu maddenin yürürlük tarihinin 01.06.2018 olduğu belirtilmiştir. Yine 5510 sayılı kanunun 102’inci maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendinde” 11’inci maddesinde belirtilen bildirgeyi, Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan ortamda göndermeyenler veya bu Kanunda belirtilen süre içinde Kuruma vermeyenlere; * Kamu idareleri ile bilânço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin üç katı tutarında, * Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin iki katı tutarında, * Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında, idari para cezası uygulanır.” hükmü getirilmiştir. Yukarıda açıklanan hükümler karşısında, 1/6/2018 tarihi itibariyle sigortalı çalıştırmaya başlayan işverenlerimizin, işyeri bildirgesini elektronik olarak SGK sistemi üzerinden göndermeleri gerekmektedir. Adi posta hariç, işyeri bildirgesinin 1/6/2018 tarihinden önce postayla gönderilmesi halinde, işyeri bildirgesi süresinde verilmiş sayılmalıdır. Bu nedenlerden dolayı işverenlerimizin idari para cezasına maruz kalmaması için, işverenlerimizin ve meslek mensuplarımızın işyeri bildirgesini 1/6/2018 tarihinden itibaren SGK sistemi üzerinden elektronik olarak göndermeleri konusunda dikkatli olmalarını tavsiye ederiz.

Yevmiye Defterlerinin Kapanış Onayı (Tasdiki)

Yevmiye Defterlerinin Kapanış Onayı (Tasdiki) Haziran Ayı Sonuna Kadar Yapılması Gerekir. Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 64. maddesine göre; YEVMİYE defterlerinin kapanış onayı ; hesap döneminin altıncı ayının (Normal hesap dönemlerinde 30/HAZİRAN/2018 ) sonuna kadar yapılması gerekir. Buna göre 2017 takvim yılında kullanılan Yevmiye defteri tutmak zorunda olan; Bilanço esasına göre defter tutan Gelir Vergisi mükellefleri, Kolektif Şirketler, Adi ortaklıklar, (Bilanço esasına göre defter tutan) Anonim Şirketler, Limited şirketler, İş Ortaklıkları, Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler. Adi komandit şirketler, Kooperatifler, Dernek ve Vakıfların İktisadi işletmeleri, Kapanış onayı yaptırmak zorundadır. TTK Hükümlerine göre yevmiye defterine kapanış onayının yapılmaması halinde idari para cezası uygulanır ve kapanış onayı yapılmamış defterler ticari davalarda delil olarak kabul edilmez. Bu yıl 30 Haziran Cumartesi gününe rastlamaktadır. Noterler Cumartesi günü çalışmamaktadır. Tasdik süresi tartışması yaşanmaması için kapanış onayının son günü beklemeden daha önceden yapılmasını önemle hatırlatmakta fayda var.

22.10.2017

Teşvik Belgeli Yatırım Harcamalarına Yönelik Yeni Yasal Düzenleme

Bilindiği üzere,5520 sayılı Kurumlar vergisi Kanununun 32/A maddesinde ve geçici 4.cü maddesinde yer alan indirimli kurumlar/gelir vergisi uygulamasına ilişkin olarak 27.01.2017 tarih ve 29961 sayılı resmi gazetede yayınlanan 6770 sayılı kanunun 30.cu maddesi ile 5520 sayılı kanuna geçici 9.uncu madde eklenmiş ve 22 Şubat 2017 tarihli ve 29987 sayılı Resmi Gazete’de 2017/9917 sayılı “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” yayınlanmıştır. “GEÇİCİ MADDE 9- (1) Mükelleflerin 2017 takvim yılında gerçekleştirdikleri imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırım harcamaları için, bu Kanunun 32/A maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde “%55”, “%65” ve “%90” şeklinde yer alan kanuni oranlar sırasıyla “%70”, “%80” ve “%100” şeklinde ve (c) bendinde “%50” şeklinde yer alan kanuni oran ise “%100” şeklinde uygulanır.” hükmü eklenmiştir. 22 Şubat 2017 tarihli ve 29987 sayılı Resmi Gazete’de 2017/9917 sayılı “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” yayınlanmıştır. Bu Kararın 6 ncı maddesi ile 2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’a eklenen geçici maddeler ile yatırım teşvik belgesi olan mükellefler ( imalat sanayine yönelik US-97 Kodu: 15-37 olan yatırımlar) için düzenlenen yatırım teşvik belgesi kapsamında 01.01.2017-31.12.2017 döneminde yapacakları yatırım harcamaları için yararlanacakları teşvik oranları artacağından yatırım harcamalarını hızlandırarak daha fazla Gelir veya kurumlar vergisi indiriminden yararlanmak isteyeceklerdir. Bu karar uyarınca yukarıda açıkladığımız geçici madde ile yapılan düzenleme ve bu kapsamda yayınlanan “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” uyarınca ;mükellefler yatırım Teşvik belgesinde yazılı olan yatırıma katkı oranına 15 puan ilave ederek , tüm bölgelerde ise kurumlar vergisi ve gelir vergisi indirim oranı %100 olarak ve yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına uygulanacak oranı ise %100 olarak hesaplamalarda dikkate alacaklardır. Bu hesaplamaların yapılabilmesi için “Yatırım Teşvik Belgesi” üzerinde herhangi bir değişiklik veya işlem yapılmayacaktır. 06.03.2017 tarihli yazımızda, getirilen düzenlemeler 01.01.2017-31.12.2017 tarihleri arasında yapılacak teşvik belgeli yatırım harcamalarını kapsamakta olduğundan indirimli kurumlar/gelir vergisi hesaplama şekli değişecek bu durumda 2017/1. nci dönem için verilecek Gelir/Kurumlar geçici vergi beyannamelerinde değişiklik yapılması gerekeceğini ifade etmiştim. Söz konusu değişiklik 2017/2. Geçici vergi dönemi beyannamesinde yapılmıştır. 27.09.2017 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilen “Bazı vergi kanunları ile kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısının 96.cı maddesi ile 5520 sayılı kanunun geçici 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “2017 takvim yılında” ibaresi “2017 ve 2018 takvim yıllarında” şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan bu düzenleme ile 2018 yılında da teşvik belgeli yatırım harcamaları için yatırıma katkı tutarları hesaplanırken 2017 yılı için uygulanan oranlar dikkate alınacak ve gelir ve kurumlar vergisi oranı 2018 yılı yatırım harcamaları içinde %100 indirimli başka bir şekliyle % 0 “ sıfır” olarak uygulanacaktır.

27.03.2017

YILLIK GELİR VEYA KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMELERİ ÜZERİNDEN HESAPLANAN VERGİNİN % 5’İNİN İNDİRİLMESİ 01/01/2018’ DE BAŞLAYACAKTIR.

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ % 5 VERGİ İNDİRİMİ 6824 Sayili kanun 4. maddesi ile 193 sayili Gelir Vergisi Kanun mükerrer 121 maddesi yeniden düzenlenmistir. Yapilan düzenleme 2017 yili gelirlerine uygulanmak üzere 01/01/2018 de yürürlüge girecektir. Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesi "Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimiö basligiyla yeniden düzenlenmistir. Kapsama giren ve asagida sayilan kosullari saglayan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, bir milyon liralik sinir içerisinde, yillik gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin % 5’inin, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirimine, indirilecek verginin ödenmesi gereken vergiden fazla olmasi durumunda ise kalan tutarin, belirlenen süre içinde beyan üzerine tahakkuk eden vergilerden mahsubuna olanak saglanmistir. Yapilan düzenlemeye göre indirimden; Ø Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile Kapsam disi birakilanlar hariç, kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabilecektir. Ø Gelir vergisi mükelleflerinden; menkul sermaye iradi, gayrimenkul sermaye iradi, ücret ve diger kazanç ve iratlar nedeniyle beyanname verenler indirimden yararlanamaz. Ø Finans ve bankacilik sektörlerinde faaliyet gösterenler, Sigorta ve reasürans sirketleri, Emeklilik sirketleri ve emeklilik yatirim fonlari kapsam disinda birakilmistir. Bu kurumlar hiçbir sekilde vergi indiriminden yararlanamayacaktir. Indirimden Yararlanma Kosullari: Kapsama girenlerin indirimden yararlanabilmek için asagidaki kosullari saglamalari gerekmektedir: Ø Indirimin hesaplanacagi beyannamenin ait oldugu yil ile bu yildan önceki son iki yila ait vergi beyannamelerinin kanuni suresinde verilmis ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmis olmasi. (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye iliskin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amaciyla veya pismanlikla verilen beyannameler bu sartin ihlali sayilmaz.) Ayrica her bir beyanname itibariyla 10 Türk lirasina kadar yapilan eksik ödemeler bu sartin ihlali sayilmaz. Ø Yukarida belirtilen süre içerisinde haklarinda beyana tabi vergi türleri itibariyle ikmalen, re'sen veya idarece yapilmis bir tarhiyat bulunmamasi. Ø Indirimin hesaplanacagi beyannamenin verildigi tarih itibariyle vergi asli (vergi cezalari dahil) 1.000 liranin üzerinde vadesi geçmis borç bulunmamasi. Vergi beyannamesi kavrami, Maliye Bakanligina bagli vergi dairelerine verilmesi gereken bütün beyannameleri, Vergi kavrami ise söz konusu beyannameler üzerine tahakkuk eden bütün vergileri, ifade etmektedir. Baska bir ifade ile; Vergi indiriminden yararlanabilmek için sadece gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin degil bütün beyannamelerin yasal süresinde verilmesi ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden bütün vergilerin de yasal süresinde ödenmesi gerekmektedir. Kanun’la ayrica, indirimin hesaplanacagi beyannamenin ait oldugu yil ile önceki dört takvim yilinda Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde sayilan fiilleri isledigi tespit edilenler uygulama kapsami disinda tutulmustur. Vergi indiriminden yararlananlarin, öngörülen sartlari tasimadiginin sonradan tespiti halinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulamasi dolayisiyla ödenmeyen vergiler için vergi ziyai dogmus sayilir. Indirimin hesaplanacagi beyannamenin ait oldugu yil ile bu yildan önceki son iki yilda herhangi bir vergiye iliskin beyanlarin gerçek durumu yansitmadiginin indirim sonrasinda tespiti üzerine yapilan tarhiyatlarin kesinlesmesi halinde de ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulamasi dolayisiyla ödenmeyen vergiler için vergi ziyai dogmus sayilir. Vergi indirimine iliskin düzenleme, 01.01.2018 tarihinden itibaren verilmesi gereken yillik gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere yürürlüge girecektir. Indirim , 2016 yili gelirleri için 2017 de verilen veya verilecek Yillik Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi beyannamelerinde uygulanmaz. KATMA DEGER VERGISI KANUNDA YAPILAN DÜZENLEME: 6824 sayili kanun 7. Maddesi ile Katma Deger Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin birinci fikrasina eklenen bent hükmüyle, konut veya is yeri olarak insa edilen binalarin ilk tesliminde uygulanmak ve bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmek kaydiyla, Türkiye’de yerlesmis olmayan yabanci uyruklu gerçek kisiler ve çalisma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt disinda yasayan Türk vatandaslari ile kanuni ve is merkezi Türkiye’de olmayan kurumlara yapilan konut veya is yeri teslimleri KDV’den istisna edilmistir. 01.04.2017 tarihinde yürürlüge girecek olan bu istisnadan; Ø Türkiye’de yerlesmis olmayan yabanci uyruklu gerçek kisiler, Ø Çalisma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt disinda yasayan Türk vatandaslari (Gelir Vergisi Kanunu’nun 3. maddesinin 2. bendinde belirtilen; resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan tesekkül ve tesebbüslere bagli olup adi geçen daire, müessese, tesekkül ve tesebbüslerin isleri dolayisiyle yabanci memleketlerde oturan Türk vatandaslari hariç), Ø Kanuni merkezi ve is merkezi Türkiye’de olmayan (ayrica bir is yeri ya da daimi temsilci vasitasiyla Türkiye’de kazanç elde etmeyen) kurumlar, Türkiye’de insa edilen binalardaki konut ve isyerlerinin ilk tesliminde yararlanacaktir. Ikinci el konut veya isyeri teslimleri istisna kapsamina girmemektedir. Istisnadan yararlanilabilmesi için; Satin alinacak konut veya isyeri bedelinin döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi, Satin alinan konut veya isyerinin bir yil elden çikartilmamasi gerekmektedir. Istisna kapsaminda teslim alinan konut veya is yerinin bir yil içerisinde elden çikarilmasi halinde, zamaninda tahsil edilmeyen verginin, tecil faiziyle birlikte elden çikaran tarafindan tapu isleminden önce ödenmesi gerekmektedir. Sartlari tasimadigi halde istisna uygulandiginin tespit edilmesi hâlinde, zamaninda tahsil edilmeyen vergi, vergi ziyai cezasi ve gecikme faizi ile birlikte mükellef olan saticidan aranacak olmakla birlikte, alici da müteselsilen sorumlu tutulacaktir. Istisna kapsaminda teslim edilen konut ve isyeri insasina iliskin olarak yüklenilen ve indirilemeyen katma deger vergisi, 32. madde uyarinca iade edilebilecektir. 6824 sayili Kanun’la getirilen vergi indiriminden yararlanabilmek için, vergi beyannamelerinin yasal süresinde verilmesi ve tahakkuk eden vergilerin yasal süresinde ödenmesi gerekmektedir. 6824 sayili kanun 5. maddesi ile ile Damga Vergisi Kanun ekindeki (1) sayili ve (2) sayili listelerinde degisiklik yapilmistir.

03.03.2017

31.12.2017 TARİHİNE KADAR YAPILACAK İLAVE İSTİHDAM UYGULAMASI HAKKINDAKİ SGK GENELGESİ

4447 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 17 NCİ MADDESİNDE ÖNGÖRÜLEN İŞVEREN DESTEĞİNDEN YARARLANILMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR 1-SİGORTALI YÖNÜNDEN; a) 1/2/2017 ila 31/12/2017 tarihleri arasında işe alınmış olması 31/1/2017 tarihi ve öncesinde işe alınanlar ile 1/1/2018 tarihi ve sonrasında işe alınan sigortalılar için bahse konu destekten yararlanılması mümkün bulunmamaktadır. b) Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olması 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinde öngörülen işveren desteğinden yararlanılabilmesi için 1/2/2017 ila 31/12/2017 tarihleri arasında işe alınan sigortalıların işe giriş tarihi itibariyle Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olması gerekmektedir. c) İşe giriş tarihi itibariyle işe alındıkları tarihten önceki üç aya ilişkin Kurumumuza verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı olmaması 1/2/2017 ila 31/12/2017 tarihleri arasında işe alınan sigortalılardan dolayı 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinde öngörülen destekten yararlanılabilmesi için, sigortalının işe alındığı tarihten önceki üç aylık dönemde, gerek işe alındığı işyerinden, gerekse farklı bir işyerinden 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında Kurumumuza verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı olmaması gerekmektedir. Sigortalının işe giriş tarihi itibariyle, işe alındığı tarihten önceki üç aylık dönemde 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri kapsamında Kuruma bildirilmiş olması halinde bu sigortalı için 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinde yer alan destekten yararlanılması mümkün bulunmamaktadır. Diğer taraftan, sigortalıların; - Aday çırak, çırak veya işletmelerde meslekî eğitim görmesi nedeniyle 7 veya 42 nolu belge türü seçilmek suretiyle, - Meslekî ve teknik ortaöğretim ile yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler, mesleki ve teknik ortaöğretim sırasında tamamlayıcı eğitim ya da alan eğitimi gören öğrenciler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde görevli bursiyerler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmaması nedeniyle 22, 43,49 ve 50 nolu belge türü seçilmek suretiyle, - Türkiye İş Kurumunca düzenlenen kurslara katılmış olması nedeniyle 25, 44 veya 46 nolu belge türü seçilmek suretiyle, düzenlenmiş aylık prim ve hizmet belgeleri ile Kurumumuza bildirilmiş olması halinde, bu süreler işe giriş tarihinden önceki üç aylık süre içinde Kurumumuza bildirilmiş süre olarak dikkate alınmayacaktır. Bununla birlikte, işe girdiği tarihten önceki üç aylık sürede işsiz olmasına rağmen, işe girdiği tarihten önceki altı aylık süre içerisinde işten ayrılış nedeni en son (19)mevsim bitimi, (20)kampanya bitimi ve (30)vize süresi bitimi olarak bildirilen sigortalılar, son üç aylık sürede Kuruma bildirilen sigortalı gibi dikkate alınacağından bu sigortalılardan dolayı destekten yararlanılmayacaktır. 2-İŞVEREN YÖNÜNDEN; d) İşyerinin özel sektör işverenine ait olması İhale konusu iş üstlenen işyerleri hariç olmak üzere özel sektör işverenlerine ait işyerlerinde çalışan sigortalılar ile 5510 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesi kapsamında ev hizmetlerinde 10 günden fazla çalışan sigortalılardan dolayı yararlanılabilecektir. İhale konusu iş üstlenen işyeri işverenleri, mahiyet kodu (1) veya (3) olarak tescil edilmiş işyerleri ya da resmi nitelikte olduğu halde mahiyet kodu (2) veya (4) olarak tescil edilmiş işyeri işverenleri ile 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri bahse konu destekten yararlanamayacaktır. e) Sigortalının işe alındığı işyerine ait 2016 yılı Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılması e.1. 2016 yılı Aralık ayında Kuruma bildirim yapılmış olması halinde; Sigortalının işe alındığı işyerine ait 2016/Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerindeki kayıtlı sigortalı sayısına ilave olarak işe alınması gerekmektedir. (B) sigortalısının, (Ç) Limited Şirketine ait işyerinde 3/4/2017 tarihinde işe alındığı ve bahse konu sigortalının işe alındığı işyerine ait 2016/Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı sigortalı sayısının 4 olduğu varsayıldığında; Sigortalının işe alındığı ay ve takip eden aylarda 5 ve üzerinde sigortalı çalıştırılması ve Kanunda aranılan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla söz konusu sigortalıdan dolayı bahse konu destekten yararlanılacaktır. İlgili ayda sigortalı sayısının 4 ve altında olması halinde ise bu sigortalıdan dolayı destekten yararlanılamayacaktır. e.2. 2016 yılı Aralık ayına ilişkin Kuruma bildirim yapılmamış olması halinde; 2016/Aralık ayında sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle Kuruma bu aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmemiş olması halinde, bu destekten yararlanabilmek için sigortalının işe alındığı işyerinden 2016 yılında Kuruma bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısının ortalamasına ilave olarak çalıştırılması gerekmektedir. Ortalama sigortalı sayısı, sigortalının işe alındığı işyerinden Kurumumuza 2016/Ocak ila 2016/Kasım aylarında bildirilmiş olan toplam sigortalı sayısının, aynı dönem aralığında Kurumumuza bildirim yapılmış ay sayısına bölünmesi suretiyle bulunacaktır. Sigortalıların, ortalama sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığının tespiti sırasında, ortalama sigortalı sayısının küsuratlı çıkması halinde, yarıma kadar kesirler dikkate alınmayacak, yarım ve üzerinde olan kesirler ise tama iblağ edilecektir. Buna göre, ortalama sigortalı sayısının küsurat kısmı 0,01 ila 0,49 arasında ise 0 (sıfır) olarak dikkate alınacak, 0,50 ila 0,99 arasında ise tama iblağ edilecektir. 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinde öngörülen şartlara sahip olan (K) sigortalısının, 2016 Aralık ayında Kuruma bildirimi olmayan (M) Limited Şirketine ait işyerinde 16/2/2017 tarihinde işe alındığı ve bu işyerinden 2016 yılı Ocak ila Kasım aylarında Kuruma yapılan bildirimlerin, 2016/Ocak ayında : 5 2016/Şubat ayında : 5 2016/Mart ayında : 6 2016/Nisan ayında : 8 2016/Mayıs ayında : 8 2016/Haziran ayında : 5 2016/Temmuz ayında : 10 2016/Ağustos ayında : Bildirim yapılmamış 2016/Eylül ayında : Bildirim yapılmamış 2016/Ekim ayında : Bildirim yapılmamış 2016/Kasım ayında : Bildirim yapılmamış olduğu varsayıldığında, Baz alınan takvim yılındaki toplam sigortalı sayısı: 5+5+6+8+8+5+10= 47 Ortalama sigortalı sayısı: 47 / 7 = 6,7 = 7 olacaktır. Bu durumda, bahse konu sigortalıdan dolayı 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinde öngörülen destekten (8) ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylarda yararlanılabilecektir. e.3. 1/1/2017 - 31/12/2017 tarihleri arasında tescil edilen işyerleri 2017 yılında ilk defa tescil edilmiş olan işyerlerinde 2016/Aralık ayında Kuruma bildirim yapılmış olamayacağından, 2017 yılında tescil edilmiş olan işyerlerinde 1/2/2017 ila 31/12/2017 tarihleri arasında işe alınan ve destek kapsamına giren sigortalılardan dolayı destek tutarının yarısı kadar, Kanunda öngörülen diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla işyerinin tescil edildiği tarihi takip eden üçüncü aydan itibaren bu destekten yararlanılabilecektir. 2017 yılından önce tescil edildiği halde 2016 yılında Kuruma hiç bildirimde bulunmayan işyeri işverenleri, 2017 yılında Kuruma bildirim yapılan ilk ayı takip eden üçüncü aydan itibaren destek kapsamına giren sigortalılardan dolayı destek tutarının yarısı kadar bu destekten yararlanabilecektir. e.4.Ortak hükümler Kuruma bildirilmiş toplam sigortalı sayısının tespiti sırasında, her bir ayda çalışan sigortalı sayısı, ilgili dönemlerde Kuruma verilmiş asıl ve ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısından, iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısı düşülmek suretiyle tespit edilecektir. 2016/Aralık ayında Kuruma bildirilen toplam sigortalı sayısının, 2016 yılı ortalama sigortalı sayısının tespiti ile destekten yararlanılacak ayda toplam sigortalı sayısının tespitinde; -İlgili ayda aynı sigortalıya ilişkin yapılan bildirimlerde mükerrer kayıtlar dikkate alınmayacaktır. Ay içinde Kuruma bildirilmiş sigortalı sayısının tespitinde, ay içinde işe giren veya işten çıkan sigortalılar da hesaplamaya dahil edilecektir. -İlgili ay içinde sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalılar ile çeşitli nedenlerle ay içinde çalışması bulunmayan ve ücret ödenmeyen (istirahat veya ücretsiz izin gibi nedenlerle aylık prim ve hizmet belgesinde (0) gün ve (0) kazançlı olarak kayıtlı) sigortalılar da hesaplamaya dahil edilecek, -Buna karşın aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler, staja tabi tutulan öğrenciler ile üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler ve Türkiye İş Kurumu’nca düzenlenen eğitimlere katılan kursiyerler dikkate alınmayacaktır. Dolayısıyla, 2016/Aralık ayında Kuruma bildirilen toplam sigortalı sayısı, 2016 yılı ortalama sigortalı sayısı ile destekten yararlanılacak ayda toplam sigortalı sayısının hesabında 7, 22, 25, 42, 43, 44, 46, 47, 49 ve 50 nolu belge türleri ile yapılan bildirimler dikkate alınmayacaktır. -Varsa alt işverenlerce çalıştırılan toplam sigortalı sayısı da dikkate alınacaktır. -Geriye yönelik olarak gerek kendiliğinden, gerekse mahkeme ilamına ya da kamu kurum ve kuruluşlarınca düzenlenen belgelere istinaden veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlere istinaden düzenlenen asıl/ek/iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısı, sigortalı için e-Bildirge sistemi üzerinden tanımlama tarihi itibariyle hesaplanan toplam sigortalı sayısını veya ortalama sigortalı sayısını değiştirmeyecektir. f) Aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kuruma verilmesi 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinde öngörülen işveren desteğinden yararlanılabilmesi için 687 kanun numarası seçilmek suretiyle düzenlenmiş olan aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresi içinde Kuruma verilmiş olması gerekmektedir. Bahse konu destek hükümleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar, aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler, staja tabi tutulan öğrenciler ile üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler, Türkiye İş Kurumunca düzenlenen eğitimlere katılan kursiyerler, harp malulleri ile 3713 ve 2330 sayılı Kanunlara göre vazife malullüğü aylığı alanlardan yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olanlar, yalnızca işsizlik sigortasına tabi olanlar, yurt dışında çalışanlar, doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği alanlar, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular ve iş kaybı tazminatı alanlar hakkında uygulanmayacağından, 2-7-12-14-19-20-21-22-23-25-28-39-41-42-43-44-45-46-47- 48-49-50-90-91-92 nolu belge türü seçilmek suretiyle düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgeleri için 687 kanun numarası seçilemeyecektir. Bununla birlikte, 2017/Şubat ila 2017/Aralık aylarına ilişkin yasal süresi dışında geriye yönelik düzenlenen asıl veya ek belgelerden dolayı bu destekten yararlanılmayacaktır. g) Tahakkuk eden sigorta primlerinin yasal süresi içinde ödenmesi İşveren tarafından ödenmesi gereken tutarın yasal süresi içinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde işveren desteğinden yararlanılamayacağından, gerek işveren tarafından ödenmesi gereken, gerekse İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanmak üzere tahakkuk eden tutar, gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsil edilecektir. h) Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması Aynı veya farklı sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezinde işlem gören birden fazla işyeri bulunan işverenlerce, söz konusu destekten, yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmayan işyerlerinden dolayı yararlanılabilecek, ancak borcu olan işyerlerince bu borçlar ödenmediği sürece destekten yararlanılamayacaktır. Aylık prim ve hizmet belgelerinin 687 kanun numarası seçilmek suretiyle gönderilmesi sırasında, Kurum veri tabanından ilgili işyerinin yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunup bulunmadığı sorgulanacak ve yalnızca yasal ödeme süresi geçmiş borcu bulunmayan işyerleri için 687 kanun numarasının seçilmesine izin verilecektir. ı) Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı yönünde herhangi bir tespitin bulunmaması İşverenin yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıların fiilen çalışmadığı tespit edilen işverenlerin bahse konu işveren desteğinden yararlanmayacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, 1/2/2017 ila 31/12/2017 tarihleri arasında çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işverenlerin destekten yararlanması mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelere veya mahkeme ilamına istinaden çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işverenler, 2017 yılında bu destekten yararlanamayacak olup, 2017 yılında işveren desteğinden yararlanılmış olması halinde yersiz yararlanılan destek tutarları gecikme zammı ve gecikme cezası ile birlikte işverenden tahsil edilecektir. Kuruma bildirilmiş olan sigortalıların, bildirim tarihlerinden sonraki prim ödeme gün sayısını veya prime esas kazanç tutarını eksik bildirdiği tespit edilen işverenler, 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinde öngörülen destekten diğer şartları sağlamaları kaydıyla yararlanabileceklerdir. Aynı işverenin aynı veya farklı ünite sınırları içinde birden fazla işyeri dosyasının mevcut olması halinde, çalıştıkları halde Kuruma bildirilmemiş sigortalılar veya bildirildiği halde fiilen çalışmayan sigortalılar hangi işyerinde tespit edilmiş ise, 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinde öngörülen destekten yalnızca bu işyerinde çalışan sigortalılardan dolayı yararlanılamayacaktır. 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinde yer alan işveren desteğinden yararlanmayacak olan işverenlerin, söz konusu destekten yararlanmak amacıyla destek kapsamına giren sigortalıları kendisine ait başka bir işyerinden Kuruma bildirdiklerinin tespit edilmesi halinde, bu sigortalılardan dolayı bahse konu işveren desteğinden yararlanılmaması gerektiğinden yararlanılan destek tutarları geri alınacaktır. Alt işverenin çalıştırdığı sigortalıları Kuruma bildirmediğinin/sahte sigortalı bildiriminde bulunduğunun tespit edilmesi halinde, hem kayıt dışı sigortalı çalıştıran/sahte sigortalı bildiriminde bulunan alt işveren hem de asıl işveren, Asıl işverenin çalıştırdığı sigortalıları Kuruma bildirmediğinin/sahte sigortalı bildiriminde bulunduğunun tespit edilmesi halinde ise yalnızca asıl işveren, bu destekten yararlanamayacaktır. İŞSİZLİK SİGORTASI FONU TARAFINDAN KARŞILANACAK DESTEK TUTARININ HESAPLANMASI Destekten yararlanılacak ay/dönemdeki prim ödeme gün sayısının 22,22 TL ile çarpımı sonucu bulunacak tutar İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacaktır. Örnek : (M) Anonim Şirketinde 3/4/2017 tarihinde işe alınan ve 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesi kapsamına giren bir sigortalının ilgili aydaki; Prim ödeme gün sayısının: 28 Prime esas kazanç tutarının ise: 3.000,00 TL olduğu varsayıldığında, bahse konu sigortalı için; 3.000,00 * % 34,5 = 1.035,00 TL destek öncesi işverence ödenmesi gereken sigorta primi tutarı, 3.000,00 * % 3 = 90,00 TL destek öncesi işverence ödenmesi gereken işsizlik sigortası primi tutarı, 28 * 22,22 = 622,16 TL İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanacaktır. Bu durumda, destek sonrası işveren tarafından ödenmesi gereken prim tutarı; (1.035,00 + 90,00)- 622,16 = 502,84 TL olacaktır. ALT İŞVERENİ BULUNAN İŞYERLERİ VE ALT İŞVERENLERLE İLGİLİ İŞLEMLER 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinde öngörülen işveren desteğinden alt işverenlerce çalıştırılan ve kapsama giren sigortalılardan dolayı da yararlanılabilecektir. Ancak, kapsama giren sigortalılardan dolayı söz konusu destekten yararlanılabilmesi için, - Asıl işverenin, hem kendi çalıştırmış olduğu sigortalılardan hem de alt işverenlerin çalıştırmış olduğu sigortalılardan kaynaklanan; her bir alt işverenin ise yalnızca kendi çalıştırmış olduğu sigortalılardan kaynaklanan yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması, - Gerek asıl işverence, gerekse alt işverenlerce çalıştırılan ve kapsama giren sigortalının 2016/Aralık ayında bildirilen toplam sigortalı sayısına/2016 yılı ortalama sigortalı sayısına ilave olması, gerekmektedir. Örnek: (S) Limited Şirketinde (Ç) sigortalısının 15/3/2017 tarihinde işe alındığı ve söz konusu işyeri ile (D) ve (E) alt işverenlerince 2016/Aralık ayında Kuruma bildirilmiş sigortalı sayısının aşağıda belirtildiği şekilde olduğu varsayıldığında, Kuruma bildirilen sigortalı sayısı Asıl İşveren : 10 (D) Alt işvereni : 5 (E) Alt işvereni : 8 Toplam : 23 2016/Aralık ayında toplam 23 sigortalı bildirilmesi nedeniyle (Ç) sigortalısından dolayı, 24 ve üzerinde sigortalı bildirimi yapılan aylarda destekten yararlanılabilecektir. Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanun uyarınca alt işverenler sosyal sigorta yükümlülüklerini asıl işverene ait işyeri dosyası üzerinden yerine getirdiğinden, alt işverenlerin bu destekten yararlanmasında asıl işverenin işyeri tescil tarihine göre bu genelgenin (e) bölümündeki açıklamalar doğrultusunda işlem yapılacaktır. Sözkonusu işveren desteğinden alt işverenlerce çalıştırılan ve maddede öngörülen niteliklere sahip sigortalılardan; hangi alt işverence, kaç sigortalıdan dolayı yararlanılacağı hususu asıl işveren tarafından belirlenecektir. DİĞER TEŞVİK KANUNLARINDAN YARARLANAN İŞVERENLERİN 4447 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 17 NCİ MADDESİNDE YER ALAN İŞVEREN DESTEĞİNDEN YARARLANMALARINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasında bu maddeyle düzenlenen destek unsurundan yararlanmakta olan işverenlerin; aynı sigortalı için aynı dönemde diğer sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanamayacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre gerek 5510 sayılı Kanunda gerekse diğer teşvik kanunlarında düzenlenmiş olan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanmakta olan işverenlerin, bu teşvik, destek ve indirim kapsamına giren sigortalılarından dolayı aynı dönem için ve mükerrer olarak 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinde öngörülen işveren desteğinden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır. DESTEKTEN YARARLANMAK AMACIYLA YAPILACAK OLAN BAŞVURUNUN ŞEKLİ VE SOSYAL GÜVENLİK İL MÜDÜRLÜKLERİNCE/SOSYAL GÜVENLİK MERKEZLERİNCE YAPILACAK İŞLEMLER Teşvik kapsamına giren sigortalılardan dolayı işveren desteğinden yararlanılabilmesi için, işverenlerce e-Bildirge kanalıyla başvuruda bulunulması gerekmektedir. İşverenlerce kapsama giren sigortalılara ilişkin e-Bildirge kanalıyla yapılacak başvurular, www.sgk.gov.tr adresinden e-Bildirge sistemi üzerinde “4447/ Geçici 17. Madde İşveren Desteği” menüsü işaretlenmek suretiyle erişilen ekran vasıtasıyla yapılacaktır. Söz konusu ekran vasıtasıyla yapılacak olan tanımlama işlemleri sırasında, Sigortalının; -1/2/2017 ila 31/12/2017 tarihleri arasında işe alınmış olup olmadığı, -İşe giriş tarihi itibariyle Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olup olmadığı, -İşe giriş tarihi itibariyle, işe alındıkları tarihten önceki üç aya ilişkin Kurumumuza verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı olup olmadığı, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri, Ek 6 ncı maddesi ve Ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında bildirilip bildirilmediği, - İşe giriş tarihi itibariyle işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin en son (19), (20) ve (30) işten ayrılış kodu ile bildirilip bildirilmediği, e-Bildirge sistemince kontrol edilmek suretiyle kapsama giren sigortalıların sisteme tanımlanması sağlanacaktır. Ancak, kapsama giren sigortalıların 2016 yılı ortalama sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı hususu aylık prim ve hizmet belgelerinin Kuruma gönderilmesi sırasında tespit edilemediği için, bu husus, aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal verilme süresi sona erdikten sonra, aynı işyerinden aynı aya ilişkin verilen tüm aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısı kontrol edilmek suretiyle tespit edilecektir. Dolayısıyla, kapsama giren sigortalıların, 2016/Aralık ayında bildirilen toplam sigortalı sayısına veya 2016 yılı ortalama sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı hususunun işverenlerce takip edilmesi gerekmekte olup, anılan maddede öngörülen destekten bu sebeple yersiz yararlanan işverenlerin listesi Kurum sistemlerinden alınarak, daha önce İşsizlik Sigortası Fonundan yersiz olarak karşılanmış prim tutarları gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenlerden tahsil edilecektir. MUVAZAALI İŞLEMLERİN ÖNLENMESİ Mevcut bir işletmenin kapatılarak değişik bir ad, unvan ya da bir iş birimi olarak açılması veya yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi bulunan şirketler arasında istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi İşsizlik Sigortası Fonu katkısından yararlanmak amacıyla muvazaalı işlem tesis ettiği anlaşılan işyerlerinden İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanan tutarlar gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınır. 9/2/2017 veya sonraki tarihlerde 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi hükmüne uygun nitelikte devir edilen veya mirasçılara intikal eden işyerleri, yeni işe başlayan işyeri olarak kabul edilmeyecektir. Aylık prim ve hizmet belgelerini 687 kanun numarasını seçerek Kuruma gönderen işverenlerin, anılan maddede öngörülen şartları taşıyıp taşımadıkları, ünitelerin sigorta primleri servislerince her ay düzenli olarak kontrol edilecek ve söz konusu destekten yararlanmaması gerektiği halde yararlanmış olan işverenlerle ilgili olarak yersiz yararlanılan prim tutarları gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenlerden tahsil edilecektir. 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinde öngörülen destekten yararlanmakta olan bir işyerinin farklı bir sosyal güvenlik merkezine nakli halinde, anılan maddede öngörülen destekten nakil tarihinden önce yararlanılmış sigortalılardan dolayı, nakil tarihinden sonra da yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

09.12.2016

ŞİRKET KURULUŞ SÖZLEŞMESİNİN TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜKLERİNDE İMZALANMASI HAKKINDA TEBLİĞ

Gümrük ve Ticaret Bakanlığından: ŞİRKET KURULUŞ SÖZLEŞMESİNİN TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜKLERİNDE İMZALANMASI HAKKINDA TEBLİĞ Resmi Gazete Sayısı 29910 Resmi Gazete Tarihi 06.12.2016 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; kuruluş aşamasında sözleşmenin ticaret sicili müdürü huzurunda imzalanmasına ve imza beyannamesinin ticaret sicili müdürlüklerinde düzenlenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ; 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 210 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Tebliğin uygulanmasında; a) Ayırt etme gücü: Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da benzer sebepler nedeniyle akla uygun davranma yeteneğinden yoksun bulunmama halini, b) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını, c) Kanun: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununu, ç) Kayyım: Belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanan kişiyi, d) Kısıtlı: 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda tanımlanan kısıtlılık hâlleri kapsamındaki kişileri, e) Kimlik kartı: Gerçek kişinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu ve aile kütüğüne kayıtlı bulunduğunu gösteren Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartını, f) Kişi: Gerçek veya tüzel kişiyi, g) Kurucu: Şirket kurmaya teşebbüs eden kişi veya kişileri, ğ) Mavi kart: Doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve bunların 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesinde belirtilen altsoylarına verilen ve söz konusu maddede belirtilen haklardan faydalanabileceklerini gösteren resmi belgeyi, h) Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS): Ticaret sicili işlemlerinin elektronik ortamda yürütüldüğü, ticaret sicili kayıtları ile tescil ve ilan edilmesi gereken içeriklerin düzenli olarak depolandığı ve elektronik ortamda sunulduğu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile TOBB nezdinde oluşturulan ve işletilen merkezi ortak veri tabanını da içeren bilgi sistemini, ı) MERNİS: İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Merkezi Nüfus İdaresi Sistemini, i) Müdür: Ticaret sicili müdürünü, j) Müdürlük: Ticaret sicili müdürlüğünü, k) Müdür Yardımcısı: Ticaret sicili müdür yardımcısını, l) Sözleşme: Kollektif, komandit, sermayesi paylara bölünmüş komandit ve limited şirkette şirket sözleşmesini, anonim şirkette esas sözleşmeyi, m) Sürücü belgesi: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda belirtilen motorlu araçların sürülmesine yetki veren belgeyi, n) Şirket: Kollektif, komandit, anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketi, o) Temsilci: Kurucu adına imza yetkisine sahip vekil, veli, vasi, kayyım ile tüzel kişilerde temsil ve ilzama yetkili kişiyi, ö) Ticari işletme: Esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin, devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmeyi, p) TOBB: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini, r) Vasi: Vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukuki işlemlerde onu temsil etmekle yükümlü kişiyi, s) Vekil: Vekâlet verenin işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlenen kişiyi, ş) Veli: Velayet altındaki küçüğü temsil eden velayet sahibi kişi veya kişileri, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Sözleşmenin İmzalanması Sözleşmenin hazırlanması MADDE 4 – (1) Şirket sözleşmesi MERSİS’te hazırlanır. Müdürlüğe başvuru MADDE 5 – (1) Kurucular, sözleşmenin imzalanması için şirketin kurulacağı yer müdürlüğünde hazır bulunur. (2) Kurucusu gerçek kişi veya tüzel kişi olan şirketlerin sözleşmesi müdürlükte bizzat kendileri veya temsilcileri tarafından imzalanır. (3) Kurucu veya temsilcinin, okur-yazar olmaması, Türkçe bilmemesi, işitme, konuşma veya görme engelli olması halinde sözleşmeler noter huzurunda imzalanır. (4) On sekiz yaşından küçük kişilerin şirkette kurucu ortak olabilmesi için şirket sözleşmesinin velileri tarafından imzalanması gerekir. Velinin tek kişi olması halinde, nüfus kayıt örneğinin ibraz edilmesi zorunludur. (5) On sekiz yaşından küçük kişinin velisiyle birlikte şirket kurucusu olması halinde, vasi veya kayyım kararı müdürlüğe ibraz edilir. (6) Kurucu Türk vatandaşı ise geçerli kimlik kartı, pasaport veya sürücü belgesi ibraz edilir. (7) Kurucunun doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişi olması durumunda mavi kart ibraz edilir. (8) Kurucu yabancı uyruklu ise başvuruda geçerli pasaport ibraz edilir. (9) Kurucu adına imza atacak temsilciler, sıfat ve yetkileri ile işlemi yapmaya izinli olduklarını gösterir belge ibraz etmekle yükümlüdür. Ayrıca bu kişiler, geçerli kimlik belgelerini ibraz eder. (10) Kurucu adına imza atacak kişinin vekil olması halinde vekâletname düzenlemeye yetkili makam veya noterlerce onanmış vekâletnamenin aslı ibraz edilir. (11) Kurucu adına imza atacak kişinin vasi veya kayyım olması halinde konuya ilişkin mahkeme kararının aslı veya onaylı sureti ibraz edilir. (12) İbraz edilen belgelerin birer örneği tarih kaşesi ile mühürlenerek dosyasında saklanır. Belgelerin doğrulanması MADDE 6 – (1) Müdür, şirket kuruluş işlemi için başvuruda bulunan kişinin kimliğini gösterir belgeyi inceler, belgedeki fotoğraf ile gelen kişiyi karşılaştırır, fotoğrafta soğuk mühür izinin olduğunu kontrol eder. İbraz edilen belgeden şüpheye düşülmesi halinde ikinci bir kimlik belgesi istenir. MERNİS’ten kimlik kartı ve mavi kart bilgilerinin doğruluğu sorgulanır. (2) İbraz edilen pasaport ise; pasaport sahibinin imzası, pasaportun sayısı, fotoğraf, kişinin adı, soyadı, doğum yeri ve doğum tarihi ve belgenin verildiği makam kontrol edilir. Pasaportta, belgeyi veren makamın mühür, kaşe ve imzası olmalıdır. (3) İbraz edilen sürücü belgesi ise; kişi bilgileri ile soğuk mühür izi kontrol edilir. (4) İbraz edilen kimlik belgesinin yırtık veya yıpranmış olması, belgedeki resmin eski olması veya benzeri durumlar nedeniyle kimlik doğrulanmasında tereddüt yaşanması durumunda, kimlik belgesinin değiştirilmesi veya yenilenmesi istenir. Diğer doğrulama işlemleri MADDE 7 – (1) Sözleşmenin imzalanmasından önce kurucu veya temsilciler, iradesini serbestçe ve kendi isteğine uygun olarak beyan eder. (2) Müdür, kurucunun ayırt etme gücüne ilişkin yaşlılık, hastalık veya dış görünüş nedeniyle şüpheye düşerse veya ihbar ve şikâyet varsa başvuru reddedilir. Sözleşmenin imzalanması MADDE 8 – (1) Bu Tebliğin 6 ncı ve 7 nci maddelerinde yer alan doğrulama işlemlerinin ardından, sözleşmenin müdürlük tarafından MERSİS’ten alınacak nüshası kurucular veya temsilciler tarafından müdür huzurunda imzalanır. (2) Birinci fıkra çerçevesinde imzalanan sözleşme nüshalarının her sayfası, müdür tarafından imzalanarak mühürlenir. Ayrıca nüshaların son sayfasına işlem tarihi de yazılır veya tarih kaşesi basılır. (3) İmza onay belgesi hazırlanarak müdür tarafından imzalanır. Söz konusu belge mühürlenir ve sözleşmenin arkasına eklenir. (4) Müdür tarafından yapılan bu onay, imzaların kuruculara veya temsilcilere ait olduğunun tasdikidir ve Kanunun 32 nci maddesinde yer alan inceleme görevinin yerine getirilmesi sonucunu doğurmaz. Düzeltme beyanı MADDE 9 – (1) Sözleşmenin imzalanması ve mühürlenmesinden sonra sözleşmede herhangi bir değişiklik olması halinde, ilgililerden sözleşme nüshası adedince düzeltme beyanı alınır. Düzeltme beyanı oluşturulurken bu Tebliğin 6 ncı, 7 nci ve 8 inci maddesi hükümleri uygulanır. Bu şekilde oluşturulan düzeltme beyanı, sözleşme nüshalarının arkasına eklenir. Sözleşmenin saklanması ve teslimi MADDE 10 – (1) İmzalanan ve mühürlenen sözleşmenin bir nüshası müdürlükçe alınır ve şirketin tescil başvurusu ile birleştirilerek dosyasında saklanır. (2) Kalan sözleşme nüshaları ilgililere teslim edilir. Sözleşmenin süresi MADDE 11 – (1) Müdürlükte imzalanan sözleşmenin bu Tebliğin 8 inci maddesi çerçevesinde gerçekleştirilen onay tarihinden itibaren üç ay içinde tescili için başvuruda bulunulmaması halinde, sözleşmede imzası bulunanların şirket kurma iradelerinin devam ettiğine dair beyanda bulunmaları gerekir. İrade beyanı oluşturulurken, bu Tebliğin 6 ncı, 7 ncive 8 inci maddesi hükümleri uygulanır. Kurucuların bu beyanı, sözleşme nüshalarının arkasına eklenir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İmza Beyannamesi Genel olarak MADDE 12 – (1) Şirket kuruluş ve ticari işletme açılışı işlemlerinde müdürlüklere ibrazı zorunlu olan imza beyannameleri, müdürlükler tarafından düzenlenebilir. İmza beyannameleri, gerçek kişi tacir ile tüzel kişi tacir adına imza atmaya yetkili kişinin, ticaret unvanı ve bunun altına atacağı imzayı içeren belgedir. Hazırlanması MADDE 13 – (1) İmza beyannamesi düzenlenen kişilerin kimlik bilgileri bu Tebliğin 6 ncı ve 7 nci maddeleri çerçevesinde doğrulandıktan sonra imza beyannamesi hazırlanır ve müdür huzurunda imzalatılır. (2) İmza onayı belgesi hazırlanarak müdür tarafından imzalanır. Söz konusu onay belgesi beyanname ile birlikte mühürlenir ve beyannamenin arkasına eklenir. (3) Beyanname müdürlükçe saklanmak üzere teslim alınır ve tescil başvuru belgeleriyle birleştirilerek dosyasında saklanır. (4) Tebliğin 5 inci maddesinin ilgili hükümleri imza beyannamesinin düzenlenmesinde de kıyasen uygulanır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Görevlendirme MADDE 14 – (1) Sicil müdürü, bu Tebliğde düzenlenen işlemlerin yerine getirilmesi için sicil müdür yardımcılarını görevlendirebilir. Bu takdirde, bu Tebliğde müdür tarafından yapılacak işlemler görevlendirilen müdür yardımcısı tarafından yerine getirilir. Müdür tarafından gerekli görülmesi halinde birden fazla müdür yardımcısı da görevlendirilebilir. (2) Müdür, sözleşmelerin imzalanması ve imza beyannamelerinin oluşturulması işlemlerinin müdürlükte hızlı, eksiksiz ve doğru bir biçimde yerine getirilmesi için gerekli tedbirleri alır. Bu Tebliğ kapsamındaki işlemlerin yerine getirilmesi için gerekli fiziki koşullar ile donanım, müdürlüğün kurulu bulunduğu Oda tarafından temin edilir. Gerekli görülmesi halinde müdür tarafından, bu Tebliğ kapsamındaki işlerin yürütülmesi için müdürlük içinde ayrı bir yer oluşturulur. Dosya numarası MADDE 15 – (1) Müdürlüklerde imzalanan sözleşmeler ile düzenlenen imza beyannamelerinin her birine dosya numarası verilir. Dosya numarası, sözleşmeler ile imza beyannameleri üzerine kaşe ile basılır. Ticaret sicili hizmet bedeli MADDE 16 – (1) Bu Tebliğin, a) 8 inci maddesi ile düzenlenen sözleşmenin imzalanması, b) 9 uncu maddesi ile düzenlenen düzeltme beyanı, c) 11 inci maddesi ile düzenlenen irade beyanı, ç) 13 üncü maddesi ile düzenlenen imza beyannamesi, d) Sözleşmenin tescili, işlemlerinden alınacak hizmet bedeli asgari ücretin yüzde onundan fazla olamaz. Bu maddenin (a), (b), (c), (ç) ve (d) bentlerinde yer alan işlemlerin birlikte veya ayrı ayrı yapılmasına bakılmaksızın bu hizmetler için tek hizmet bedeli tahsil edilir. Yürürlük MADDE 17 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 18 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

11.11.2016

ANALIK İZNİ VEYA ÜCRETSİZ İZİN SONRASI YAPILACAK KISMİ SÜRELİ ÇALIŞMALAR HAKKINDA YÖNETMELİK

8 Kasım 2016 SALI Resmî Gazete Sayı : 29882 YÖNETMELİK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ANALIK İZNİ VEYA ÜCRETSİZ İZİN SONRASI YAPILACAK KISMİ SÜRELİ ÇALIŞMALAR HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, doğum ya da evlat edinilmesi sonrası işçinin kısmi süreli çalışma yapabileceği işleri belirlemek ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 13 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca kısmi süreli çalışma talebinde bulunan işçiler ile bunların işverenlerini kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 4857 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Analık izni: Kadın işçinin doğum nedeniyle çalıştırılmadığı süre için verilen izni, b) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını, c) Haftalık çalışma süresi: Genel bakımdan haftalık en çok kırk beş saat, yer altı maden işlerinde çalışan işçiler için ise haftalık en çok otuz yedi buçuk saat olan süreyi, ç) Kısmi süreli çalışma: İşçinin, işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yaptığı çalışmayı, d) Ücretsiz izin: Analık izninin bitiminden itibaren işçiye isteği halinde verilen izni, ifade eder. İKİNCİ BÖLÜM Analık İzni ve Ücretsiz İzne İlişkin Esaslar Analık izni hakkı MADDE 5 – (1) Kadın işçinin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmaması esastır. (2) Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumunun uygun olduğunun doktor raporuyla belgelendirilmesi hâlinde kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. (3) Kadın işçinin erken doğum yapması hâlinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır. (4) Doğumda veya doğum sonrasında annenin ölümü hâlinde, doğum sonrası kullanılamayan süreler babaya kullandırılır. (5) Üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinen işçiye, çocuğun aileye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta analık izni kullandırılır. (6) Analık izninde belirtilen süreler, işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler doktor raporu ile belirtilir. Çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin hakkı MADDE 6 – (1) Analık izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere istekleri hâlinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir. (2) Çoğul doğum hâlinde bu sürelere otuzar gün eklenir. (3) Çocuğun engelli doğduğunun doktor raporu ile belgelendirilmesi hâlinde bu süre üç yüz altmış gün olarak uygulanır. (4) Ücretsiz izinden yararlanan kadın işçiye, bir yaşından küçük çocuğunu emzirmesi için günde toplam bir buçuk saat olan süt izni uygulanmaz. Altı aya kadar ücretsiz izin hakkı MADDE 7 – (1) Kadın işçiye, analık izninin bitiminden itibaren isteği hâlinde altı aya kadar ücretsiz izin verilir. (2) Ücretsiz izin, üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinme hâlinde eşlerden birine veya evlat edinene verilir. (3) Bu maddede belirtilen ücretsiz izin süresi, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Kısmi Süreli Çalışmanın Süresi, Şekli ve Şartları Kısmi süreli çalışma talebi ve şekli MADDE 8 – (1) İşçi, 5 inci maddede belirtilen analık izninin, 6 ncı maddede belirtilen ücretsiz iznin veya 7 ncimaddede belirtilen ücretsiz iznin bitiminden itibaren çocuğun mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ay başına kadar herhangi bir zamanda kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilir. (2) Kısmi süreli çalışma talebi, 7 nci maddede belirtilen ücretsiz izin süresi kesilerek de yapılabilir. Ücretsiz iznin tamamının kullanılması şartı aranmaz. (3) Kısmi süreli çalışma talebi, bu haktan faydalanmaya başlamadan en az bir ay önce işçi tarafından yazılı olarak işverene bildirilir. Kısmi süreli çalışma talebinin unsurları MADDE 9 – (1) İşçinin kısmi süreli çalışma talebinde, kısmi süreli çalışmaya başlayacağı tarih ile tüm iş günlerinde çalışılacak olması hâlinde çalışmanın başlama ve bitiş saatleri, haftanın belirli günlerinde çalışılacak olması hâlinde ise tercih edilen iş günleri yer alır. (2) İşçi, eşinin çalıştığına dair belgeyi kısmi süreli çalışma talebine eklemek zorundadır. (3) İşçinin kısmi süreli çalışma talep dilekçesi, işveren tarafından işçinin özlük dosyasında saklanır. Kısmi süreli çalışma talebinin şartları MADDE 10 – (1) Ebeveynlerden birinin çalışmaması hâlinde, çalışan eş kısmi süreli çalışma talebinde bulunamaz. Ancak, ebeveynlerden birinin çalışma şartı; a) Ebeveynlerden birinin sürekli bakım ve tedavisini gerektiren bir hastalığının olması ve bu hastalığın tam teşekküllü hastane ya da üniversite hastanesinden alınacak doktor raporuyla belgelendirilmesi, b) Velayetin mahkemece eşlerden birine verilmesi hâlinde çocuğun velayetine sahip ebeveynin talepte bulunması, c) Üç yaşını doldurmamış bir çocuğun münferiden evlat edinilmesi, hâllerinde aranmaz. (2) Birinci fıkra kapsamındaki kısmi süreli çalışma talebi şartları, sadece başvuru sırasında aranır. Bu şartların kısmi süreli çalışma sırasında kaybedilmesi durumunda söz konusu hak devam eder. Kısmi süreli çalışma talebinin işverence karşılanması MADDE 11 – (1) Usulüne uygun olarak yapılan kısmi süreli çalışma talebi, bildirim tarihinden itibaren en geç bir ay içinde işveren tarafından karşılanır. (2) İşveren; işçiye, talebin karşılandığını yazılı olarak bildirir. (3) İşveren tarafından süresi içinde işçinin talep dilekçesine cevap verilmemesi hâlinde, talep işçinin dilekçesinde belirtilen tarihte veya bu tarihi takip eden ilk iş gününde geçerlilik kazanır. (4) İşçinin belirtilen tarihte iş edimini sunmaya başlaması kaydıyla kısmi süreli çalışma talebi geçerli fesih nedeni sayılmaz. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Uygulamaya İlişkin Esaslar Kısmi süreli çalışma yapılabilecek işler MADDE 12 – (1) Kısmi süreli çalışma; a) Özel sağlık kuruluşlarında ilgili mevzuat uyarınca mesul müdür, sorumlu hekim, laboratuvar sorumlusu ve sağlık hizmetinden sayılan işlerde tam zamanlı çalışması öngörülenler tarafından yerine getirilen işlerde, b) Nitelikleri dolayısıyla sürekli çalıştıkları için durmaksızın birbiri ardına postalar hâlinde işçi çalıştırılarak yürütülen sanayiden sayılan işlerde, c) Nitelikleri dolayısıyla bir yıldan az süren mevsimlik, kampanya veya taahhüt işlerinde, ç) İş süresinin haftanın çalışma günlerine bölünmesi suretiyle yürütülmesine nitelikleri bakımından uygun olmayan işlerde, işverenin uygun bulması hâlinde yapılabilir. (2) Birinci fıkrada sayılmayan işlerde işverenin uygun bulma şartı aranmaksızın kısmi süreli çalışma yapılabilir. Toplu iş sözleşmesi ile belirleme MADDE 13 – (1) 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre bağıtlanan toplu iş sözleşmelerinde kısmi süreli çalışma yapılabilecek işler, 12 nci madde hükümlerine bağlı olmaksızın ayrıca taraflarca da belirlenebilir. Tam süreli çalışmaya geçiş MADDE 14 – (1) Kısmi süreli çalışmaya başlayan işçi, aynı çocuk için bir daha bu haktan faydalanmamak üzere tam süreli çalışmaya dönebilir. (2) Tam süreli çalışmaya geri dönmek isteyen işçi, işverene en az bir ay önce yazılı olarak talebini bildirir. (3) Kısmi süreli çalışmaya geçen işçinin tam süreli çalışmaya başlaması hâlinde yerine alınan işçinin iş sözleşmesi kendiliğinden sona erer. (4) Kısmi süreli çalışmaya geçen işçinin iş sözleşmesini feshetmesi hâlinde, yerine alınan işçinin iş sözleşmesi yazılı onayı olması koşuluyla fesih tarihinden itibaren belirsiz ve tam süreli sözleşmeye dönüşür. Çalışma zamanının belirlenmesi MADDE 15 – (1) Kısmi süreli çalışmanın belirlenen günlük ve haftalık çalışma süresi içerisinde yapılacağı zaman aralığı, o yerin gelenekleri, işçinin yapmakta olduğu işin niteliği ve işçinin talebi dikkate alınarak işveren tarafından belirlenir. (2) Kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir. BEŞİNCİ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Sağlık hizmeti işleri MADDE 16 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında, sağlık hizmetinden sayılan işler; tabipler ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, hemşire, ebe ve optisyenler ile 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve ŞuabatıSan’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun ek 13 üncü maddesinde tanımlanan diğer meslek mensupları tarafından yerine getirilen işleri ifade eder. Hüküm bulunmayan hâller MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hâller ile uygulamada doğacak tereddütleri gidermek ve uygulama birliğini sağlamak üzere mevzuat hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla gerekli düzenlemeleri yapmaya Bakanlık yetkilidir. (2) Bu Yönetmeliğe göre yapılan kısmi süreli çalışmalar, ilgili mevzuatta düzenlenen kısmi çalışmaya ilişkin hükümlere tabidir. Yürürlük MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.

28.10.2016

ASGARİ ÜCRETTEKİ FARKIN ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİNE EKLENMESİNE DAİR KANUN

28 Ekim 2016 Tarihli ve 29871 Sayılı Resmî Gazete GELİR VERGİSİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Kanun No. 6753 Kabul Tarihi: 26/10/2016 MADDE 1-31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 86- 2016 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin net ücretleri bu Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarife nedeniyle 32 nci maddedeki esaslara göre sadece kendisi için asgari geçim indirimi hesaplanan asgari ücretlilere 2016 yılı Ocak ayına ilişkin ödenen net ücretin altında kalanlara, bu tutar ile 2016 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin olarak aylık hesaplanan net ücreti arasındaki fark tutar, ücretlinin asgari geçim indirimine ayrıca ilave edilir. Bu fıkrada geçen net ücret, yasal kesintiler sonrası ücret tutarına asgari geçim indiriminin ilavesi sonucu oluşan ücreti ifade eder. Bu Kanunun bu maddeye aykırı olan hükümleri 2016 yılı Ekim, Kasım ve Aralık ayları için uygulanmaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile mahsup şeklini ve dönemini belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” MADDE 2- Bu Kanun 1/10/2016 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 2016 Ekim Kasım Aralık ayı Asgari Ücret ve Agi Hesaplaması Uygulamadan faydalanacaklar MADDE 3 – (1) 2016 yılının Ocak ayından itibaren bekâr ve çocuksuz olan asgari ücretlilere 1.300,99 TL net ücret ödenmeye başlanmıştır. (2) 2016 yılında asgari ücret tutarında yapılan artış nedeniyle 1.647 TL brüt asgari ücret geliri elde edenler ile 1.751,10 TL’ye kadar brüt ücret geliri olan hizmet erbabının da elde ettiği ücret gelirleri üzerinden ödemesi gereken gelir vergisi, 2016 yılının Ekim ayından itibaren 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesinin ikinci dilimi de dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Bu nedenle, söz konusu ücretlilerden bir kısmının eline geçen net ücret tutarı Ekim 2016 ayından itibaren 1.300,99 TL’nin altına düşmektedir. (3) 26/10/2016 tarihli ve 6753 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanuna eklenen geçici 86 ncı maddede düzenlenen ilave asgari geçim indirimi uygulamasından, 2016 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin net ücretleri 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarife nedeniyle 1.300,99 TL’nin altına düşen hizmet erbabı yararlanacaktır. (4) Gelir vergisi tarifesi nedeniyle ücretlerinde düşüş olsa dahi net ücretleri 1.300,99 TL’nin altına düşmeyenler bu uygulamadan yararlanamayacaklardır. (5) Hizmet erbabının, ücret aldığı dönemde işe başlaması veya işten ayrılması, ücretsiz izin ve benzeri nedenlerle net ücretinin 1.300,99 TL’nin altına düşmesi durumunda ilave asgari geçim indirimi uygulanmayacaktır. Uygulama esasları MADDE 4 – (1) 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarife nedeniyle 2016 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin net ücretleri 1.300,99 TL’nin altına düşen hizmet erbabının ücretleri ilave asgari geçim indirimi ile 1.300,99 TL’ye tamamlanacaktır. (2) 193 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde yer alan esaslara göre sadece kendisi için asgari geçim indirimi hesaplanan asgari ücretlilere 2016 yılı Ocak ayına ilişkin ödenen net ücret 1.300,99 TL’dir. Ödenen 1.300,99 TL ile 2016 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin olarak aylık hesaplanan net ücret arasındaki fark tutar, Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 265)’nde belirtilen esaslara göre düzenlenen “Asgari Geçim İndirimi Bordrosu”nda hesaplanan asgari geçim indirimine ayrıca ilave edilecektir. (3) Asgari geçim indirimi bordrosunda yer alan ilave tutar dahil toplam asgari geçim indirimi tutarı, ücret ödemesinin yapıldığı döneme ilişkin ücret bordrosunun "Asgari Geçim İndirimi" satırına aktarılacaktır. (4) İkinci fıkrada belirtilen esaslara göre hesaplanan ilave tutar dahil toplam asgari geçim indirimi tutarı, hizmet erbabının ücreti üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir. Mahsup işleminin yapılabilmesi için, söz konusu tutarın ücretlilere ödenmiş olması gerekmektedir. (5) Asgari geçim indiriminin toplamı, ücretlinin o aydaki ücretinden kesilen gelir vergisinden fazla olamayacaktır. (6) Bu Tebliğin uygulamasında net ücret, yasal kesintiler sonrası ücret tutarına asgari geçim indiriminin ilavesi sonucu oluşan ücreti ifade etmektedir. (7) Asgari geçim indiriminin hesaplanması ve uygulanmasına ilişkin olarak bu Tebliğde yer almayan hususlar hakkında Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 265)’nde yer alan açıklamalar dikkate alınacaktır. ÖRNEK 1: Bekâr ve çocuksuz olan hizmet erbabı Bay (A)’nın 2016 yılı Ocak ayında asgari geçim indirimi dâhil net ücreti 1.300,99 TL’dir. 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesi nedeniyle Bay (A)’nın, 2016 yılı Ekim ayı net ücreti ise 1.231,08 TL’ye düşmektedir. Bu hizmet erbabının söz konusu dönemde eline geçen ücretinin 1.300,99 TL’nin altında kalan kısmı olan (1.300,99-1.231,08=) 69,91 TL asgari geçim indirimine ilave edilerek hizmet erbabına ödenecektir. Böylece, örneğimizdeki bekâr ve çocuksuz hizmet erbabının, 2016 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarında vergi tarifesinin ikinci dilimine girmesinden kaynaklanan aylık 69,91 TL’lik tutar, asgari geçim indirimi yoluyla telafi edilecek ve kendisine 1.300,99 TL ödenecektir. ÖRNEK 2: Bay (B) asgari ücretli olarak çalışmaktadır. Bay (B), evli ve 1 çocuklu olup eşi çalışmamaktadır. Bay (B)’nin 2016 yılı Ocak ayında asgari geçim indirimi dâhil net ücreti 1.344,22 TL olup Ekim ayı net ücreti ise 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesi nedeniyle 1.274,22 TL’ye düşmektedir. Buna göre, hizmet erbabının söz konusu dönemde eline geçen ücretinin 1.300,99 TL’nin altında kalan kısmı olan (1.300,99-1.274,22=) 26,77 TL asgari geçim indirimine ilave edilerek hizmet erbabına ödenecektir. Böylece, örneğimizdeki hizmet erbabının, 2016 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarında vergi tarifesinin ikinci dilimine girmesinden kaynaklanan aylık 26,77 TL’lik tutar, asgari geçim indirimi yoluyla telafi edilecek ve kendisine 1.300,99 TL ödenecektir. ÖRNEK 3: Evli, eşi ücretli olarak çalışan Bayan (C), 1.700 TL brüt ücret almaktadır. Bayan (C)’nin 2016 yılı Ocak ayında asgari geçim indirimi dâhil net ücreti 1.338,88 TL’dir. Ekim ayı net ücreti ise 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesi nedeniyle 1.266,63 TL’ye düştüğünden (1.300,99-1.266,63=) 34,36 TL’lik fark ücretlinin asgari geçim indirimine ilave edilecek ve kendisine 1.300,99 TL ödenecektir. ÖRNEK 4: Bay (D) asgari ücretle çalışmaktadır. Bay (D) evli ve 3 çocuklu olup eşi çalışmamaktadır. Bay (D)’nin 2016 yılı Ocak ayında asgari geçim indirimi dâhil net ücreti 1.387,45 TL’dir. Ekim ayı net ücreti ise 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesi nedeniyle 1.317,45 TL’ye düşmektedir. Bay (D), Ekim ayı net ücreti 1.300,99 TL’nin altına düşmediğinden ilave asgari geçim indiriminden yararlanamayacak ve kendisine 1.317,45 TL ödenecektir.

bottom of page